Akıllı Telefonların Evrimi:1983-2024 Artık Tasarımlar Çok mu Benziyor?

Frekans

Frekans TV
Yönetici
Katılım
28 Eki 2023
Mesajlar
169
Telefonlar artık birbirine mi benziyor?

Teknoloji ilerledikçe cep telefonları birbirine daha çok benzemeye başlasa da bu duruma yeni soluk katacağını iddia eden bir etkinliğe katıldım. RGB ışıklar dans eğlence derken, önemli notlar da aldım. Tartışmaya değer konulardan biri gerçekten yeni çıkan telefonlar birbirlerinin aynısı mı?



Telefonlarbirbirine benziyorsa neden hep yenisini alıyoruz?

Artık her telefon güçlü donanımla gelen klasik kavisli hatlarla veya flat tasarımla donatılmış bir yapıda mı? Bana soracak olursanız giriş ve orta segment cihazları birbirlerinden ayırmak elbette kolay değil. Fakat gerçekten sıra dışı tasarımlar barındıran katlanabilir, şeffaf ve arkada ekran barındıran oyuncu telefonları yok mu elbette var. Hatta modüler yapıda parçalar barındıran soğutma desteği sağlayan performans cihazlar bile görüyoruz. 1983 yılında Motorola ilk ticarei mobil telefonunu piyasaya sürdüğünde elbette ben yoktum. Büyük bve ağır bir tasarıma sahip olan bu telefon sadece temel görüşmeleri yapmaya imkan tanıyordu. 1991'de 2g be lithium ion bataryalarla tanıştık. Daha sonra 1998 yılında Nokia 5110, popülerlik kazanan ilk cijazlardan biri diyebilirim. Renkli değiştirilebilir kapakları ve dayanıklı tasarımıyla kullanıcılar arasında tercih edilen bir modeldi. Ardından benim de kullandığım 3210 cihazı ile karşılaşıyoruz. Burada aslında daha hafif ve estetik tasarımın etkisini daha derinden hissetmiştim. 3210 hem sağlamdı hem de değişebilir kapaklar sayesinde kullanıcılar kişiselleştirebiliyordu. Bu gün ise günümüzde genelde kılıfla bunu yapmaya çalışıyoruz. Telefonun yere düştüğünde ciddi paralar ödeyip kasasını değiştirmen gerekebiliyor. Hoş gerçi 2010 sonrası çoğu cihazda arka kapak çıkabiliyordu. LG g2, HTC desire ve daha bir çok telefon. Ardından Motorola 2004 yılında ince tasarımlı ve katalanabilir yapılı Razr v3 ile son kullanıcıya yeni bir kapı açıktı. O dönemde epey dikkat çekmişti. Geldik akıllı telefon evresinde önemli bir yer kaplayan Steve Jobs'ın inovasyonu hissettirdiği 2007 dokunmatik ekran ve uygulama mağazası sunan Apple cihazına. Belki de çoğumuz store kelimesi ile o dönemde tanışmış olabilir. İphone akıllı cihazların yaygınlaşmasına büyük katkı sağlamıştı, ardondan 2008 yılında da android market'i gördük ve iş büyüdü. Samsung Galaxy S 2010'da android işletim sistemi ve büyük ekran vurgusuyla epey bir ilgi çekmişti. Aslında kimilerine göre ilk Android cihaz olarak tanımlansa da HTC Dream T-Mobile G1'i unutmamak lazım. Klavyesi ve kocaman ekranı. Bana hem pocket pc dönemini hatırlatıyor hem de tarihin tozlu raflarında kaybolmuş Blackberry'yi görüyorum. Zamanında Galaxy S3, ardından ilk sugeçirmez özellikle akıllı telefon olarak Sony Xperia Z kullanmıştım. Sony Xperia serisi flat tasarımı samsung HTC ve lg'ye nazaran sevdiren yegane marka olmuştu. Kronolojik olarak elbette arada farklı modeller de var lakin 2013-14 yılına geçtiğimizde Akıllı telefon pazarında LG G2 ile birlikte "ince çerçeveli" ya da "çerçevesiz" adı altında bir segment oluşmaya başladı ve en çok ekran gövde oranına sahip olan LG G3 ise ilk bakıldığında 5,5 inç bir ekrana sahip değilmiş izlenimi oluşturuyordu. Hatta çok enteresan bir cihaz göstereyim, AQUOS adıyla piyasaya sürülen çerçevesiz tatlı bir model. Burada ilk çift lensli kameralı telefon ise LG Optimus 3D ile 2011 yılında karşımıza çıkmıştı, ikili kamerası ile 3 boyutlu fotoğraflar çekmeyi amaçlıyordu. Sonra ilk dört arka kameralı telefonu olan Samsung Galaxy A9 ile de 2018 yılında tanışmıştık. Neyse mevzu o değil 2017
yılında Çerçevesiz ekran ve yüz tanıma teknolojisi ile iPhone X'i görüyoruz. Face ID özelliği ile yüz tanıma teknolojileri de yaygınlaşmaya başlamıştı.

telefonların evrimi.jpg

Son yıllarda çentikli ya da çentiksiz ekran, çerçevesiz tasarım, arka kamera dizilimi ve materyal seçimi ve renkler önem arz ediyor.

Hatta bazı üreticiler Camon'da olduğu gibi ünlü tasarımcıların imzasını taşıyan cihazlar bile çıkarttılar.


Bu konu aslında çok uzun neden buraya girdiğime gelecek olursak lansmanda şöyle bir hava vardı; bizi rakiplerimizden ayıracak en temel unsur tasarım ve minimal şişirilmemiş arayüz etiketiydi.

Şu konuda takdir edeceğim bazı telefon üreticileri bloatware dediğimiz abuk subuk yazılımlar yükleyerek insanları yorular, Nothing'te ise birebir orijinak ham android kullanılıyor ve sadece %20'Lik bir takım değişiklikler içeriyor. O da akıcı ve light arayüz sunmak istediklerinden kaynaklı. Tabi widgetları da unutmayalım. Zaten denediğimde ciddi anlamda tasarımdan ziyada arayüz bana çok akıcı ve temiz geldi. GT2'den sonra ben bu telefonu kullanırım dedim. Fakat şu konuda markaya katılmayacağım her telefon birbirine benzemiyor, gerçekten farklı tasarımlara imza atmış güzel cihazlar da var. Elbette sundukları arka kapak tasarının felsefesini de anlatacağım ama dünyada bir ilk diyemeyiz bu duruma. Mesela pek bilinmez ama bir oyun telefonu olan 2016 yılında çıkmış Razer Phone RGB bir hat sunuyordu. Sony Xperia serisi bazı modellerde ekranın alt kısmında LED bar bulunmaktaydı.

230718105811-steve-jobs-iphone-2007.jpg

Beni iphone 10'dan 14'e kadar çıkan cihazlar aslında donanımı tenzih edersem tasarım olarak pek heyecanlandırmadı. Android kanadında ise giderek büyüyen ekran ve incelen yapıda arkaya konumlandırılmış dev kamera lensleri ise hep kaba geliyor. Elbette telefonları birbirinden ayırt etmek zorlaştı düşüncelerine katılıyorum lakin günümüzde çıkan cihazlara baktığımda artık telefonlar birbirinin aynısı düşüncesine katılmıyorum. Dışarıda gerçekten harika tasarımlar barındıran kalıp olarak benzer dursa da farklı yenilikler sunan cihazlar da yok değil. Tasarım ödülü lmış. Galaxy Z Flip 5'i tenzih etmeden geçemezdim.

Screenshot_2.jpg

Fakat Nothing'te vizyonlarını anladım; gölgede kalan kablosuz şarj cihazının alt kısmını bile üste taşıyıp bunu dikkat çekici temel bir yapıya bile sokabiliriz diyorlardı. Bence tasarım işi teknolojinin sanat dalıdır.

Diğer üreticiler karşısındaki en büyük fark Glif arayüzü. Ekran deneyimini daha akıllıve interaktif düzeye taşıyor. Kamera, müzik, bildirim ve zilsesi derken özelleştirilebilir ışık kalıpları ve seslerden bahsediyorum. Masada Telefonun arkası dönükken bile bir bilgi edinmiş oluyorsun. Bakın bu çok önemli ve değerli bir mevzudur.
Bakın Glif (Glyph), pek çok kişinin Font Awesome ile haberdar olduğu, ancak kökeni Yunanca’dan gelen (glyphē ve glýphein) ve tipografi bağlamında oldukça önemli yeri olan bir terim.

Glif, karakterleri yazı içinde temsil ve diğer karakterlerden ayırt eden simgelere verilen addır. Nothing'in ilk telefonu, Massimo Vignelli'nin New York metro haritalarından ilham alıyor. Karmaşık gözükebilecek bir şeyin sadeleşip belirgin ve çekici bir zenginlik yakalaması kimin hoşuna gitmez mi? Benim giderdi. Hoş gerçi sunumda aklıma 2011 yapımı The Tunnel filmi geldi.

Amerikanın dehlizlerinde hiçte renkli bir atmosfer yoktu.


OnePlus'ı kurduğunda Carl Pei, iPhone'a uygun fiyatlı ve zarif bir Android alternatifi yaratmak istedi.

Bunun yerine, Apple'ın ürünleri etrafında yaratmakta çok iyi olduğu auraya bir rakip yaratmaya çalışıyor. Bu aura, son derece gelişmiş bir yazılım ekosistemi ile eşleştirilmiş tasarım hüneri, sağlam kültürel temeller ve pazarlamayı kapsıyor.

Kısaca deneyimlediğim kadarıyla Mediatek 7200 ile akıcı arayüz sunan, 1300 nit parlaklıkla bezenmiş
120 Hz ekranlı ve 5000'Lik pilli giriş orta düzey bir cihaz. 32mp ön kamera gayet tatlı dursa da 50mp ana kamera ne yazık ki 4k 60 FPS çekim desteklemiyor. Şişirilmemiş bir yazılım olduğu için uzun batarya ömrü sunacaktır, üst kalite dokunma hissi sunan bütçe dostu bir telefonla birlikte su çarpmalarına karşı da dayanıklıyız. Eleştireceğim kısım Optik zoom kamera yok, ayrıca diyafram değerleri de bana yüksek geldi. O yüzden gece çekimlerinde yetersiz kalabilir. plastik arka yüzeyi ise kolayca çizilebilir. Lakin gelişmiş ekstra geniş soğutma sistemi ile serin çalışan yazın üzmeyecek bir cihaza benziyor.



Telefonlar da bence bilgisayarlar gibi, birbirlerine çok benzseler de aslında garanti sürecinden, yazılımına ve desteğine kadar bir sürü fark var. İçerisindeki soğutma tasarımı, bellek slotu ve daha bir çok fark. O yüzden tasarımda yaklaşabilirler ama herakleites'in de dediği gibi devamlı akan bir nehirde hiç şey aynı kalmaz. hiçbir şey aynı değildir sadece birbirinin bir kopyasıdır. O yüzden genelde bizler kamera ve daha yüksek performans beklentileri ile yeni cihazlara yönelebiliyoruz. Burada kültürel etki de var; örneğin japon'lar ihtiyacı kadarını kullanıyor. Hatta çoğu insanda hala tuşlu telefonlar var.

Nothing Phone 2a

HDR
HDR10+
Çizilmeye Dirençli Cam
HDR10
Multi Touch
Sürekli Açık Ekran (Always-on Display)
Ekran İçinde Ön Kamera
Flexible AMOLED
5.000.000:1 Kontrast Oranı
240 Hz Screen Touch Response
700 cd/m² (nit) Parlaklık
1100 cd/m² (nit) Parlaklık (HBM)
1300 cd/m² (nit) Parlaklık (Maks.)

2160Hz PWM Dimming













.
#telefon #teknoloji #kritik #evrim #frekans #frekanstv #değerlendirme #nostalji
 

KaanEL

Member
Katılım
31 Ara 2023
Mesajlar
98
2018'de iPhone çentiğinin gelişimi ve 2019'da damla çentik gelişi ile iyice çerçevesiz ekran olayına girdik. Çok sevdiğim ama hakkı çok kullanılmamış Pop-up kamera çözümü yerine ekran altı kamera. iPhone'un çıkarttığı Dynamic Island teknolojisine kaymamız olağan dışı değil.

Eskisi gibi dev çentik ve kenarlarda olmadığı için %90 benzer bir tasarım oluyor, üstüne bir sürü firmanın doğuşu ve yükselişi ile tasarımlarda anca çalınıyor veya benzetiliyor. Zaten telefon mimarisi dar bir pencere sunuyor ve firmalarda bunu özgün kullanamıyor pek.
Samsung ile iPhone yıllardır aynı kamera dizilimi. Xiaomi, Huawei, Oppo gibi firmalar değişik şeyler deneseler bile onlarda birbirinin aynısı yada çirkin tasarımlar.
Çözümü nedir bu beni aşar tabi, sadece çok büyük bir tasarım tekeline girdik.

(Donanım kısmına hiç girmiyorum, şahsen F/P konusunda fiyasko çoğu.)
 

Muhammed Hamza Bayık

2 GHz Mod
2 GHz
Katılım
21 Kas 2023
Mesajlar
423
2018'de iPhone çentiğinin gelişimi ve 2019'da damla çentik gelişi ile iyice çerçevesiz ekran olayına girdik. Çok sevdiğim ama hakkı çok kullanılmamış Pop-up kamera çözümü yerine ekran altı kamera. iPhone'un çıkarttığı Dynamic Island teknolojisine kaymamız olağan dışı değil.

Eskisi gibi dev çentik ve kenarlarda olmadığı için %90 benzer bir tasarım oluyor, üstüne bir sürü firmanın doğuşu ve yükselişi ile tasarımlarda anca çalınıyor veya benzetiliyor. Zaten telefon mimarisi dar bir pencere sunuyor ve firmalarda bunu özgün kullanamıyor pek.
Samsung ile iPhone yıllardır aynı kamera dizilimi. Xiaomi, Huawei, Oppo gibi firmalar değişik şeyler deneseler bile onlarda birbirinin aynısı yada çirkin tasarımlar.
Çözümü nedir bu beni aşar tabi, sadece çok büyük bir tasarım tekeline girdik.

(Donanım kısmına hiç girmiyorum, şahsen F/P konusunda fiyasko çoğu.)
Doğru söze ne denir. 👍
 

Son konular

Üst